Megadeth biyografisi

[esrasss]

1981 senesinde Metallica’ya katılan fakat uyuşturucu problemleri sebebiyle gruptan atılan Dave Mustaine (gitar, vokal), yanına David Ellefson (bas gitar), Greg Handevidt (gitar) ve Dijon Carruthers (davul)’ı da alarak Megadeth’i oluşturdu. Metallica’dan kovulmayı kendisine yapılan bir haksızlık olarak nitelendiren Mustaine, yeni grubuyla Metallica’dan daha hızlı bir sounda sahip olmak için çalışmalara başladı. Metallica zamanında hazırlanan “The Four Horsemen” parçasını daha hızlı ve farklı sözlerle “Mechanix” ismi altında hazırlayan Megadeth, bu parça sonrasında davulcu Dijon Carruthers yerine Lee Rausch’ı kadroya ekledi. 1983 senesinde ise gitarist Greg Handevidt gruptan ayrılırken, geriye kalan üçlü “Last Rites/Loved To Death”, “Skull Beneath The Skin” ve “Mechanix” parçalarının bulunduğu üç parçalık bir demo hazırladı. Slayer’dan tanıdığımız Kerry King (gitar)’i ikinci gitarist olarak gruba dahil eden topluluk, böylece ilk canlı performanslarını sergilemeye başladı. 1984 senesinde davulcu Lee Rausch Megadeth’den ayrılma kararı alırken, gruba fusion davulcusu Gar Samuelson dahil oldu. Hazırladıkları demo ile müzik kriterlerinin ilgisini çekmeyi başaran Megadeth, aynı sene bağımsız plak şirketi Combat Records ile anlaşmaya vardı. Kerry King ile sadece canlı performanslarda biraraya gelen grup, bu boşluğu Samuelson’un yakın arkadaşı Chris Poland ile kapattı. 1985 senesinde “Killing Is My Business... And Business Is Good!” adlı ilk albümünü yayınlayan Megadeth, albümün soundunda speed metal’den örnekler sergiledi. Nancy Sinatra parçası “These Boots Are Made For Walkin’”i farklı bir yorumla albüme ekleyen grup, albüm sonrasında Exciter grubuyla birlikte Amerika ve Kanada’da performanslarda bulundu. Turne sırasında Chris Poland gruptan ayrılırken, gruba turne gitaristi Mike Albert eşlik etti. Ne var ki Poland 1985 senesinde gruba geri döndü ve topluluk 2. albüm üzerinde çalışmaya başladı. 1986 senesinde “Peace Sells... But Who’s Buying?” adlı 2. albümünü hazır eden ancak plak şirketinin bütçesinden dolayı istediği sounda ulaşamayan Megadeth, bu sorunu Capital Records ile anlaşarak çözdü. Albümün miksajında prodüktör Andy Somers ile biraraya gelen grup, Kasım ayında albümünü piyasaya sürdü. Albümle birçok müzik eleştirmeninden olumlu puan toplayan topluluk, özellikle albüme adını veren “Peace Sells” parçasıyla büyük ilgiyle karşılandı. Parçaya bir de video klip çeken grup, bu kliple MTV’nin Headbangers Ball programında sıkça yer almaya başladı. Ayrıca parçanın bas partisyonu MTV News’in tema müziği olarak kullanılırken, grup 1987 senesinde Alice Cooper’ın ‘Constrictor’ turnesine dahil oldu. Bu turne sonrasında Mercyful Fate ile Amerika turnesine katılan dörtlü, Mart ayında ise ilk kez dünya turnesine çıkarak İngiltere’de Overkill ve Necros ile performanslarda bulundu. Konserler sonrasında grup içerisinde gerilimler başlarken, Chris Poland ve Gar Samuelson gruptan kovuldu. Gruba davul teknisyeni Chuck Behler ve Malice grubundan Jay Reynolds gitarist olarak eklendi, ancak Reynolds ile de sorunlar yaşayan grup üyeleri bu boşluğu Reynolds’ın hocası Jeff Young ile tamamladı. 1988 senesinde “So Far, So Good... So What!” adlı 3. albümünü yayınlayan Megadeth, albümün prodüksiyonunda ilk başta Paul Lani ile biraraya geldi. Ancak albüm kayıtları sırasında Mustaine ile Lani arasında başlayan gerginlik tırmandı ve albümün miksajını Michael Wagener tamamladı. Albümle soundunu devam ettiren grup, albümde Sex Pistols parçası “Anarchy In The U.K.”yi farklı bir versiyonla albüme dahil etti. Albümle Amerika listelerinde 28 numara olmayı başaran topluluk, aynı sene Penelope Spheeris’in belgesel filmi “The Decline Of Western Civilization II: The Metal Years”da yer aldı. Ayrıca “So Far, So Good... So What!” albümünün tanıtımı için Dio ile birlikte Avrupa’da konserler gerçekleştiren grup, bu konserlerin sonrasında Iron Maiden’ın ‘Seventh Son Of A Seventh Son’ turnesine dahil oldu. KISS, Iron Maiden, Guns N’ Roses ve David Lee Roth ile ‘Monsters Of Rock’ Avrupa turnesinde de yer alan dörtlü, bu turneyi ilk konser sonrasında bıraktı. Yoğun bir tempoda geçen konser serileri sonrasında Chuck Behler ve Jeff Young gruptan kovulurken, gruba Behler’in davul teknisyeni Nick Menza eklendi. Bir süre ikinci gitarist olmadan çalışmalarına devam eden Megadeth, 1989 senesinde Wes Craven’ın “Shocker” filminin soundtrack’ine Alice Cooper’ın “No More Mr. Nice Guy” parçasını baştan yorumlayarak katıldı. 1990 senesinde gitar virtüözü Jason Becker ile Cacophony grubunda çalan ve “Dragon’s Kiss” (1988) adlı bir tane de solo albümü bulunan gitarist Marty Friedman’ı kadrosuna ekleyen grup, yeni kadrosuyla 4. albümün çalışmalarına başladı. 1990 senesinin sonunda “Rust In Peace” adlı 4. albümünü piyasaya süren Megadeth, albümün prodüksiyonunda Mike Clink ile biraraya geldi. Albümün sözlerinde politik tavrını gösteren grup, özellikle Friedman’ın gitar soloları ve Menza’nın davul tekniğiyle zamanın en önemli thrash metal albümlerinden birine imza attı. Amerika listelerinde grubu 22 numaraya yerleştiren albüm, İngiltere listelerinde ise 8 numaraya yerleşti. Albümden “Holy Wars... The Punishment Due” ve “Hangar 18” adlı parçaları single olarak yayınlayan topluluk, parçalara çektiği video kliplerle de müzikseverlerden beğeni topladı. “RustIn Peace” albümü sonrası Slayer, Testament ve Suicidal Tendencies ile birlikte ‘Clash Of The Titans’ adlı Avrupa turnesine çıkan dörtlü, aynı zamanda Judas Priest ile de performanslarda bulundu. 1991 senesinde ‘Clash Of The Titans’ Amerika turnesine Slayer, Anthrax ve Alice In Chains ile başlayan Megadeth, aynı sene “Rust In Peace” albümüyle Grammy’lere “En İyi Metal Performansı” dalında aday olarak gösterildi. Aynı zamanda “Bill And Ted’s Bogus Journey” adlı filmin soundtrack’ine “Go To Hell” adlı parçayla katılan grup, ayrıca “Super Mario Bros” filminin soundtrack’ine de “Breakpoint” adlı parçasıyla yer aldı. Aynı sene “Rusted Pieces” adlı videoyu hayranlarına ulaştıran topluluk, videonun içerisinde video klipleri ve grupla yapılmış olan uzun bir röportajı bulundurdu. 1992 senesinin sonunda “Countdown To Extinction” adlı 5. albümünü hayranlarına sunan Megadeth, albümün prodüksiyonunda Max Norman ile biraraya geldi. Albümün soundunda heavy metal kökenlerine dönen grup, albümle Amerika listelerinde 2 numara olurken, İngiltere listelerinde 5 numara olmayı başardı. Albümden “Foreclosure Of A Dream”, “Symphony Of Destruction”, “Skin O’ My Teeth” ve “Sweating Bullets” parçalarını single olarak yayınlayan topluluk, 1993 senesinde bir kez daha Grammy’lere “En İyi Metal Performansı” dalında aday olarak gösterildi. Megadeth hayranlarına göre grubun en başarılı albümü olarak kabul edilen “Countdown To Extinction” sonrası dörtlü, 1992 senesinde “Exposure Of A Dream” adlı 2. videosunu hayranlarına sundu.

“Countdown To Extinction” sonrası Suicidal Tendencies ve Pantera ile dünya turnesine çıkan Megadeth, 1993 senesinin başında da Stone Temple Pilots ile performanslarda bulundu. Aynı sene “Angry Again” adlı parçayı “Last Aciton Hero” adlı filmin soundtrack’ine ekleyen grup, senenin sonunda ilk kez Metallica ile aynı sahneyi paylaştı. Ayrıca Aerosmith’le de konserler gerçekleştiren grup, seneyi “Beavis And Butt-head Experience” adlı filmin soundtrack’ine “99 Ways To Die” adlı parçayı ekleyerek kapattı.

1994 senesinin Kasım ayında Max Norman prodüktörlüğünde “Youthanasia” adlı 6. albümünü piyasaya süren Megadeth, albümüyle Amerika listelerinde 4 numaraya yerleşti. Albümün sözlerinde mitoloji, nükleer savaş, tecavüz, kumar ve hayatı sorgulayan grup, albümün soundunda ise diğer albümlere göre daha melodik parçalara imza attı. Ekim ayında MTV stüdyolarında bir performans gerçekleştiren topluluk, burada albümden “Train Of Consequences” adlı parçanın video klibini hayranlara tanıttı. Albümden ayrıca “A Tout le Monde” adlı parçayı da single olarak yayınlayan dörtlü, albüm sonrasında ilk önce Corrosion Of Conformity ile Avrupa’da, ertesinde de Flotsam And Jetsam, Korn ve Fear Factory ile Amerika’da performanslarda bulundu. Bu konserler sonrasında Brezilya’ya geçerek Alice Cooper ve Ozzy Osbourne ile aynı sahneyi paylaşan topluluk, 1995 senesinde “Tales From The Crypt Presents: Demon Knight” adlı filmin soundtrack’ine “Diadems” adlı parçayla ve efsanevi topluluk Black Sabbath için hazırlanan saygı albümüne grubun “Paranoid” parçasını baştan yorumlayarak katıldı.

1995 senesinin Mart ayında “Youthanasia” albümünü “Hidden Treasures” adlı albümü dahil ederek yeniden yayınlayan Megadeth, bu albümün içerisinde soundtrack’ler ve diğer derleme albümler için hazırlanan parçalarını bulundurdu. Ayrıca Sex Pistols parçası “Problems”i baştan yorumlayarak albüme ekleyen grup, senenin sonunda “Hidden Treasures” kaydını EP olarak Amerika ve Japonya’da hayranlarına ulaştırdı.

“Youthananasia” albümü sonrası dünya turnesine çıkan Megadeth, turne sonrasında Dave Mustaine’nin MD.45 adlı yan projesine yönelmesiyle bir süreliğine dinlenmeye çekildi. Foreigner ve Bad Company gruplarının menajerliğini yapmış olan Bud Prager’ı grubun menajerliğine getiren grup, 1996 senesinin sonuna doğru 7. albümün çalışmalarına yöneldi.

1997 Haziran ayında “Cryptic Writings” adlı albümünü piyasaya süren Megadeth, albümde sert parçaların yanısıra melodik ve oryantal hisli parçalar da bulundurdu. Albümün prodüksiyonunda Dann Huff ile çalışan grup, albümüyle Amerika listelerinde 10 numaraya yerleşti. Albümün sözlerinde politik görüşlerden uzaklaşan topluluk, albümde daha kişisel sözlere yer verdi. Albümden “Almost Honest”, “Trust”, “Use The Man” ve “A Secret Place” parçalarını single olarak yayınlayan dörtlü, “Trust” ile Amerika Modern Rock listelerinde zirveye yerleşti. Haziran ayında The Misfits ile dünya turnesine çıkan grup, Amerika’da ise Life Of Agony ve Coal Chamber ile performanslarda bulundu. Bu konserlerin ertesinde 1998 senesinde Ozzfest’e dahil olan topluluk, ne var ki davulcu Nick Menza’nın dizinde tümör olması sebebiyle turneyi Suicidal Tendencies davulcusu Jimmy DeGrasso ile tamamladı. Ayrıca Grammy’lere “Trust” parçasıyla “En İyi Metal Performansı” dalında aday olarak gösterilen dörtlü, aynı sene “Duke Nukem” adlı bilgisayar oyunun müziklerinde “Grabbag” ve “New World Order” adlı parçalarla yer aldı.

1999 senesinde “Risk” adlı 8 stüdyo albümünü hayranlarına ulaştıran Megadeth, “Cryptic Writings” albümünün başarısıyla bu albümde de prodüktör olarak Dann Huff ile yeniden çalıştı. Nick Menza’nın yer almadığı albümde davul görevini Jimmy DeGrasso üstlenirken, albüm Amerika listelerinde 16 numarada kaldı. Albümün soundunda önceki albümlere göre değişiklik gösteren grup, bu yeni soundla bazı hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı. Ne var ki bazı müzik kriterlerince albümün soundunda değişikliğe gittiği için beğeniyle karşılanan topluluk, albümden “Crush’Em”, “Breadline” ve “Insomnia” parçalarını single olarak piyasaya sürdü.

1999 senesinin sonuna doğru “Risk” albümünün tanıtımı için Iron Maiden ile Avrupa’da performanslar gerçekleştirmeye başlayan Megadeth, turnenin ikinci ayında müzikal farklılıklardan dolayı Marty Friedman ile yollarını ayırdı. Kadroya Savatage gitaristi Al Pitrelli dahil olurken, yeni kadro ilk çalışmasını ikinci Black Sabbath saygı albümü “Nativity In Black II”da yer alan “Never Say Die” adlı parçayla gerçekleştirdi.

2000 senesinde “Capitol Punishment: The Megadeth Years” adlı derleme albümü yayınlayan Megadeth, albümde “Kill The King” ve “Dread And The Fugitive Mind” adlı iki tane yeni parça bulundurdu. Aynı sene Anthrax ve Mötley Crüe ile birlikte ‘Maximum Rock’ adlı turneye katılan grup, aynı zamanda Capitol Records ile olan anlaşmasını bitirerek Sanctuary Records ile anlaşma sağladı. “Risk” albümüyle istediği beklentiyi yakalayamayan topluluk, böylece yeni albüm öncesi menajer Bud Prager’ın da görevini sonlandırdı.