Felatun
mutfaklara kısa kısa bir bakış.. 3gvl9ep2
mutfaklara kısa kısa bir bakış.. Uyeols10

Join the forum, it's quick and easy

Felatun
mutfaklara kısa kısa bir bakış.. 3gvl9ep2
mutfaklara kısa kısa bir bakış.. Uyeols10
Felatun
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

mutfaklara kısa kısa bir bakış..

Aşağa gitmek

sabit mutfaklara kısa kısa bir bakış..

Mesaj tarafından JuLieT Paz Ekim 12 2008, 11:36

OSMANLI MUTFAĞI:
Bir zamanlar, Asya'dan Anadolu'ya doğru akan Türk boyları, eski uygarlıkların mayaladığı bu topraklara Uzak Doğu'da oluşan o zengin kültürü büyük bir ustalıkla ve yol boyu, geçtikleri her ülkeden aldıkları malzemeyle zenginleştirerek taşımışlardı
Bu hareket sırasında elbette mutfak kültürüne de gereken yeri vereceklerdi. "Açları doyurun, çıplakları giydirin, yıkılanları yapın, az halkı çok edin" gibi kutsal öğütlerle yola çıkan göç kafilelerinin yeni vatandaki görevleri kendilerine böylece bildirilmişti. İşte, yıllar sonra Anadolu ve Rumeli'nde gelişen Osmanlı kültürü ve de bu kültürün önemli bir bölümünü oluşturan mutfak ve yemek töreleri Asya Türklerinin tarihsel birikimiyle birlikte oluştu, gelişti ve ünlendi. Bu hareketli kültür birikimini yeni vatanda geliştirecek, destekleyecek ve üretkenliğini arttıracak bir çok eleman vardı. Yeni toprak, her şeyden önce üç ayrı denizle çevrilmişti: Karadeniz, Akdeniz, Ege Denizi.
Bu üç deniz bütün mal varlıklarını Anadolu göçmenlerinin emrine sunmuştu ve bu üç denize bağlı iki boğaz (Çanakkale ve İstanbul Boğazları) ve de onları birbirine bağlayan Marmara Denizi, bir yandan kendine özgü bereketi ile bir yandan da Anadolu'da, dört mevsimi birarada yaşamanın özellikleri ile, Batı'da bahar keyfi sürerken, Güney'de yaz, Karadeniz'de ılıman bir sonbaharı yaşama imkanını kullanarak, ülkenin bütününü, her mevsim taze sebzeler ve değişik meyvelerle donatıyordu. Bizler de, bugün bile aynı keyfi yaşamıyor muyuz? İşte bu nedenlerle Osmanlı mutfağının ve yemek kültürünün özelliklerini, tarihsel kültürel birikiminin verdiği çeşitlilik ve coğrafyanın ve iklimlerin verdiği zenginlik ve de denizlerin, göllerin getirdiği bereketle birlikte incelemek ve düşünmek gerekiyor sanırım.
Bu koşullar, Osmanlı yemek kültürünü dünyanın üç büyük mutfağından biri olma kıvamına getirdi. Yaşadığımız günler, yaşadığımız koşulların büyük değişimleri nedeniyle bu kültür elbette durmadan yenileniyor. "Kalıcı olma" şansı her gün biraz daha azalıyor. Bugün tüm dünyada insanlar evlerinde ve aile sofralarında birlikte yemek keyfini çok az bulabiliyorlar. Gelişen iş töreleri, sıcak yemek alışkanlıklarını, ayakta yenen "tost, sandviç" gibi kuru yemeklere dönüştürülüyor, davet yemekleri daha çok lokantalarda veriliyor.
Çağdaş tıp, eskilerin en çok sevdiği yağlı yemeklere, hamur işlerine, hamur tatlılarına iyi gözle bakmıyor, fazla kilolu olmaktan korkanlar devamlı "diyet" gayretiyle kolay yemeklere önem veriyor. Ve böylece... Yeni dünyanın yemek sistemi kendi kurallarına göre, eski sistemden ayrılıyor. Ama, eski sisteme de dikkatle bakıldığı ve araştırmalar yapıldığı zaman onların da, özellikle sağlık açısından bir çok tedbirleri olduğunu, o günlerin koşullarına göre bazı kurallar ve kararlarla bu konuyu yürüttüklerini görüyoruz. Madem ki bizim konumuz Osmanlı mutfağı...
Bu konularda, ne demiş Osmanlı'nın akıllısı biliyor musunuz? Ne demiş? Yemekten, içmekten, tatlıdan, tuzludan söz açıldığında... o bolluk ve bereket sofralarında... Haber vermiş ki: "Az yiyen melek olur Çok yiyen helak olur" Aman dostlar dikkat. Aman! O zamanlar, buna benzer vurgulu sözleri usta hat sanatçıları o sanat eseri olan süslü yazılarıyla yazan, zarif levhalar yaparmış. Akıllı ev sahipleri de bu levhaların bir iki tanesini yemek odalarının duvarlarına asarmış: "Az yiyen her gün yer Çok yiyen bir gün yer" gibi. "Ağız yer, yüz utanır" gibi. Çok yemek yemenin insanın işine yaramayacağını anımsatan aşağıdaki dize gibi. "Neler yedi neler yedi bu diş"

ÇİN MUTFAĞI:
Dünyada en çok beğenilen mutfakların başında gelen Çin Mutfağı bölgelerine göre birbirinden farklılık gösterir. Çinlilerin kendilerine özgü yemek pişirme, hazırlama ve servis yapma yöntemleri vardır. Kızartma ve buharda pişirme en çok kullanılan yöntemlerdir.
En büyük özelliği yemeklerin çabuk pişirilmesidir. Çok yüksek ateşte ve Wok denilen tavalarda pişirilir. Çin yemekleri genellikle lokma büyüklüğündedir. Yemek çabuk pişirildiği için besin değerleri ölmez ve sebzeler gevrek kalır.
Çok çeşitli baharat ve soslarla değişik ve hoş aromalı tatlar yaratılır. Yemeklerde soya yağı kullanıldığı ve genelde sebze ağırlıklı olduğu için salığa en faydalı mutfaklardan biridir.
Tatlı çeşitleri de oldukça fazladır. Tatlılar alışık olduğunuz gibi değil, meyveyle hazırlanmış hafif tatlılar şeklindedir. Çin mutfağında ekmek yoktur, ekmek yerine yemeklere buharda pişmiş pirinç eşlik eder. Yemek süresince genellikle çay içilir. Önemli yemek davetlerinde ise pirinç şarabı sunulur.

MEKSİKA MUTFAĞI:
Meksika'da hem her bölgenin kendine özgü, hem de ülkenin tümünde geçerli geleneksel yemek türleri vardır. Fasulye, pirinç, balkabağı, biber, kış armudu ve domates en çok kullanılan ürünlerdir. Ülkede biber bol ve çeşitlidir. Biberlerin rekleri sarıdan yeşile, kırmızıya kadar, meyvelerin de boyları 3 mm.'den 20 cm.'ye kadar değişebilir. Biberlerin lezzetleri de birbirinden farklıdır. Çoğu kez bir yemekte değişik türde birkaç biber kullanılır. Kurufasulyeyle yapılan yemekler çok fazladır. Haşlanıp ezilip ve kızartılmış fasulye aynı zamanda tortilla içi olarak da kullanılır. Tortilla 'da değişik nitelikleri olan bir yemek türüdür. Sadece ekmek olarak değil aynı zamanda üstü çeşitli malzemeyle süslenerek pizza olarak da kullanılır. Tortilla ayrıca katlanıp içi değişik malzemelerle doldurularak da kullanılabilir. Bunun en yaygını tacos'tur. İçleri etle doldurulan hamurlu yiyaceklerde tamale ve enchilada'dır. Meksika'da tatlı pek yenmez, halk meyveya çok düşkündür. Tatlılar genellikle yumurta ve şekerden yapılır. Kavun, karpuz, domates ve çilek büyük önem taşır. Meksika kaliteli kahve üreten ülkeler arasında yer alır. Çikolata, tatlı ve soslarda bol miktarda kullanılır.
İTALYAN MUTFAĞI:
İtalyanlar yaratıcılıklarıyla, ülkenin güneşli ve canlı iklimini yemeklerine yansıtmışlardır. İtalyan mutfağının tek hakimi " pasta " denilen makarnadır. İtalyan evlerinde hergün makarna pişirilir. Gerçek makarna taze ekmek gibi günlük pişer. Kuzey bölgelerinde şehriye ve sıpagetti kullanılır ama güneyde akla gelebilecek her türde makarna göze çarpar. Bu değişik makarnalar çok çeşitli soslarla zenginleştirilerek servis yapılır. Peynirler ve sosislerde İtalya!da bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Mozerella, permesan, ricotta başka ülkelerde de çok iyi bilinen peynir çeşitleridir. Salami ve mordotella diğer ülkelere ihraç edilen İtalyan sosis ve salam türlerinden ikisidir. İtalyanlar sulu ve koyu olmak üzere iki türde son derece lezzetli çorbalar yaparlar. Çorbalar daima kızarmış ekmek parçalarıyla servis edilir. Tatlılar İtalya'nın her bölgesinde iştah açıcı ve lezzetli olmakla birlikte oldukçada hafiftir.
JuLieT
JuLieT
süper+mod
süper+mod

çin astrolojisi : Kedi
Mesaj Sayısı : 477
Yaş : 37
Nerden : ankara
tutuğu+takım : mutfaklara kısa kısa bir bakış.. 3cfc6cbe9b5f994873e98f5d8805462f
ruh+hali : mutfaklara kısa kısa bir bakış.. Mutlu10
Kayıt tarihi : 11/10/08

karakter
seviye:
mutfaklara kısa kısa bir bakış.. Imgleft0/0mutfaklara kısa kısa bir bakış.. Emptybarbleue  (0/0)
güçlülük:
mutfaklara kısa kısa bir bakış.. Imgleft0/0mutfaklara kısa kısa bir bakış.. Emptybarbleue  (0/0)
başarı:
mutfaklara kısa kısa bir bakış.. Imgleft3/3mutfaklara kısa kısa bir bakış.. Emptybarbleue  (3/3)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz