Zor Aslanım zor
Felatun :: SpOr+ViZyOn :: FutBoL :: GaLaTaSaRaY
1 sayfadaki 1 sayfası
Zor Aslanım zor
Zor Aslanım zor
Sezon öncesi yapılan transferler parmak ısırttı. Kewell, Baros, Meira... Hepsi de kaliteli isimlerdi... Elde Arda vardı... Bir de Lincoln oynamaya başladı mı, kim tutabilirdi ki Galatasaray’ı... Geriye dönüp baktığımızda Şampiyonlar Ligi gibi küçücük bir hedeften sapma (!), Kayseri ve Antalya karşısında sergilenen kötü futbol dışında her şey güllük gülistanlıktı... Gelsin 4-1’lik galibiyetler, gitsin 4-1’lik galibiyetler... Her şey yolunda gibi gözüküyordu. Buzdağının suyun altında kalan kısmı ise hep gözardı edildi. Cim Bom’un ani parlamalarla aldığı farklı galibiyetler, oyunun genelindeki kötü performans ve savunmanın yol geçen hanı gibi olması hep sakatlık bahanesine sığınılarak hasır altı edildi. Ama sorunlar için için tütüyor ve taraftar bunu görüyordu...
GÖREBİLENE AÇIK UYARI
Bellinzona maçı 2-1 kazanılmasına rağmen tribünlerin futbolcuları ıslıklaması görebilene açık bir uyarı niteliğindeydi. Doğrusunu söylemek gerekirse sakatlıklar işin bir boyutu.. Geneli bir kenara itip, sadece özele odaklanmanın ise problemleri çözmek yerine çok daha karmaşık hale getireceği de gün gibi ortada. Galatasaray’ın sorunları ne mi? Florya’dan gelen sinyaller şöyle... 1- Takım bireysel anlamda çok kaliteli isimlerden kurulu... Ancak oyunun hücum yönünde... Eğer, UEFA Kupası’nda şampiyonluk hedefleyen bir takımsanız, oyunun her yönünde güçlü olmalısınız... Savunmanın inanılmaz hatalar yaptığı, basit goller yediği doğru ama sorumluluğu sadece defans elemanlarına yüklemek tek kelimeyle insafsızlıktır. Asıl problem Galatasaray’da köprü vazifesi görecek futbolcunun yokluğunda yatıyor...
KÖPRÜNÜN AYAKLARI KIRIK
Sİstem tartışmaları bitmez... İster çift, isterse tek ön libero oynayın, savunmaya yardım edecek, rakibin orta sahayı çabuk geçmesini engelleyecek aynı zamanda topu ileriye iyi servis yapabilecek futbolcularınız yoksa, basit gollerin de ardı arkası kesilmeyecektir... Linderoth müzmin sakat, Mehmet Topal keza... Bunların tersi de olsa pek fazla bir şey değişeceğini düşünmek, hayalcilikten öteye gitmemektir. Galatasaray’ın bu zaafını çözmesi için Aurelio, Appiah tarzında oyunculara ihtiyacı var. 2- Cim Bom her maça 10-11 eksikle çıkıyor. Bu kadar sakat futbolcu olmasının iki anlamı var... Ya futbolcu kendine iyi bakmıyor ya da hoca geriğinden fazla yükleme yapıyor... Sakatlıklar darbelerden gelse de futbolcunun kırılganlığı bizi ilk iki şıkka götürüyor. 3- Galatasaray şu ana kadar Avrupa’da iki takımla karşılaştı. Steaua Bükreş biraz dişliydi, sonuç hüsran oldu. Bellinzona gibi üçüncü sınıf bir takım diyemeyeceğimiz rakip karşısında iki galibiyete rağmen resmen bir futbol fakirliği yaşandı.
ÇÖZÜM İÇERİDE SAKLI
Ancak bundan sonraki rakiplerin hiçbirisi Bellinzona olmayacak. Cim Bom’u İspanya, İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere liglerinin güçlü ekipleri bekliyor.. Kimler yok ki... Milan, Valencia, Sevilla, Ajax, Deportivo, Hertha Berlin, Portsmount, Aston Villa, Wolfsburg ve Beşiktaş’ı Ukrayna’da eze eze yenen Metalist bunlardan birkaçı... 4- Galatasaray’ın hoca seçimi, hâlâ tartışılan koskocaman bir soru işareti. Takım kazandığı zaman, pek sorun yok gibi duruyor. Ama işler kötü gittiğinde Skibbe’nin yıldızlar üzerinde nasıl otorite kuracağı, toparlayacı bir özellik gösterip göstermeyeceği hem merak konusu hem de taraftardın en büyük endişesi... Sonuç itirabiyle Galatasaray’ın önündeki problemler göründüğünden çok büyük... Çözüm ise dere geçerken, at değiştirmenin yanlışlığı ve transfer yapmanın ocak ayına kadar imkansızlığı nedeniyle yine içeride, teknik heyette ve yönetimde saklı...
Hakan ÜÇSULAR
Sezon öncesi yapılan transferler parmak ısırttı. Kewell, Baros, Meira... Hepsi de kaliteli isimlerdi... Elde Arda vardı... Bir de Lincoln oynamaya başladı mı, kim tutabilirdi ki Galatasaray’ı... Geriye dönüp baktığımızda Şampiyonlar Ligi gibi küçücük bir hedeften sapma (!), Kayseri ve Antalya karşısında sergilenen kötü futbol dışında her şey güllük gülistanlıktı... Gelsin 4-1’lik galibiyetler, gitsin 4-1’lik galibiyetler... Her şey yolunda gibi gözüküyordu. Buzdağının suyun altında kalan kısmı ise hep gözardı edildi. Cim Bom’un ani parlamalarla aldığı farklı galibiyetler, oyunun genelindeki kötü performans ve savunmanın yol geçen hanı gibi olması hep sakatlık bahanesine sığınılarak hasır altı edildi. Ama sorunlar için için tütüyor ve taraftar bunu görüyordu...
GÖREBİLENE AÇIK UYARI
Bellinzona maçı 2-1 kazanılmasına rağmen tribünlerin futbolcuları ıslıklaması görebilene açık bir uyarı niteliğindeydi. Doğrusunu söylemek gerekirse sakatlıklar işin bir boyutu.. Geneli bir kenara itip, sadece özele odaklanmanın ise problemleri çözmek yerine çok daha karmaşık hale getireceği de gün gibi ortada. Galatasaray’ın sorunları ne mi? Florya’dan gelen sinyaller şöyle... 1- Takım bireysel anlamda çok kaliteli isimlerden kurulu... Ancak oyunun hücum yönünde... Eğer, UEFA Kupası’nda şampiyonluk hedefleyen bir takımsanız, oyunun her yönünde güçlü olmalısınız... Savunmanın inanılmaz hatalar yaptığı, basit goller yediği doğru ama sorumluluğu sadece defans elemanlarına yüklemek tek kelimeyle insafsızlıktır. Asıl problem Galatasaray’da köprü vazifesi görecek futbolcunun yokluğunda yatıyor...
KÖPRÜNÜN AYAKLARI KIRIK
Sİstem tartışmaları bitmez... İster çift, isterse tek ön libero oynayın, savunmaya yardım edecek, rakibin orta sahayı çabuk geçmesini engelleyecek aynı zamanda topu ileriye iyi servis yapabilecek futbolcularınız yoksa, basit gollerin de ardı arkası kesilmeyecektir... Linderoth müzmin sakat, Mehmet Topal keza... Bunların tersi de olsa pek fazla bir şey değişeceğini düşünmek, hayalcilikten öteye gitmemektir. Galatasaray’ın bu zaafını çözmesi için Aurelio, Appiah tarzında oyunculara ihtiyacı var. 2- Cim Bom her maça 10-11 eksikle çıkıyor. Bu kadar sakat futbolcu olmasının iki anlamı var... Ya futbolcu kendine iyi bakmıyor ya da hoca geriğinden fazla yükleme yapıyor... Sakatlıklar darbelerden gelse de futbolcunun kırılganlığı bizi ilk iki şıkka götürüyor. 3- Galatasaray şu ana kadar Avrupa’da iki takımla karşılaştı. Steaua Bükreş biraz dişliydi, sonuç hüsran oldu. Bellinzona gibi üçüncü sınıf bir takım diyemeyeceğimiz rakip karşısında iki galibiyete rağmen resmen bir futbol fakirliği yaşandı.
ÇÖZÜM İÇERİDE SAKLI
Ancak bundan sonraki rakiplerin hiçbirisi Bellinzona olmayacak. Cim Bom’u İspanya, İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere liglerinin güçlü ekipleri bekliyor.. Kimler yok ki... Milan, Valencia, Sevilla, Ajax, Deportivo, Hertha Berlin, Portsmount, Aston Villa, Wolfsburg ve Beşiktaş’ı Ukrayna’da eze eze yenen Metalist bunlardan birkaçı... 4- Galatasaray’ın hoca seçimi, hâlâ tartışılan koskocaman bir soru işareti. Takım kazandığı zaman, pek sorun yok gibi duruyor. Ama işler kötü gittiğinde Skibbe’nin yıldızlar üzerinde nasıl otorite kuracağı, toparlayacı bir özellik gösterip göstermeyeceği hem merak konusu hem de taraftardın en büyük endişesi... Sonuç itirabiyle Galatasaray’ın önündeki problemler göründüğünden çok büyük... Çözüm ise dere geçerken, at değiştirmenin yanlışlığı ve transfer yapmanın ocak ayına kadar imkansızlığı nedeniyle yine içeride, teknik heyette ve yönetimde saklı...
Hakan ÜÇSULAR
hayal- eflatun+giris
-
çin astrolojisi :
Mesaj Sayısı : 131
Yaş : 35
Nerden : erzurum
tutuğu+takım :
ruh+hali :
Kayıt tarihi : 04/10/08
karakter
seviye:
(0/0)
güçlülük:
(0/0)
başarı:
(3/3)
Felatun :: SpOr+ViZyOn :: FutBoL :: GaLaTaSaRaY
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz