Hükümet petrolde indirim isteyebilir mi?

[JuLieT]

Hükümet petrolde indirim isteyebilir mi?

Güntay Şimşek yazdı... 10.11.2008 14:28

Son dönemde iş dünyasının kafasını kurcalayan ve şeffaflaştırılması gereken konu doğal gaz alım fiyatlarıdır. Son doğal gaz zammının gerekçesinin tam olarak bilmiyorum. Ama birçok iş adamına da son zammın ve oranının makul gelmediğini biliyorum. Çelişki şu; Hükümet son gaz zammını nasıl savunmuştu. Petrol fiyatlarına endekslenen doğal gaz fiyatları otomatikman belirlenmektedir. Dolayısıyla yazın dünya piyasalarında yukarı çıkan petrol fiyatları, Türkiye’de doğal gazın zamlanmasına sebep olmuştur. Peki, ‘Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan neden petrol şirketlerini akaryakıtta gerekli indirimleri yapmıyor’ tarzında eleştiriyor? Bu durumda, doğal gaza yapılan zammın arka planında başka sebepler olduğu kuşkusu haklı olarak gündeme gelmektedir? Halen daha Boru Hatları Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) elindeki doğal gaz kontratlarını özel sektöre devredip piyasayı liberalleştirmediğine göre bir sorunda bahsedilebilir. Hatta elinde kontrat olan bazı özel şirketlerinde şu ana kadar devreye girmemesini iyi tahlil edip, sebebine kafa yormak gerekir. Hükümet veya Yüksek Planlama Kurulu (YPK) son doğal gaz zammının kafa karıştıran durumunu netleştirmelidir. Aksi takdirde petrole indirim isteyen tavırla, doğal gaza zam yapan karar mekanizması arasındaki tuhaflığı kimse izah edemez. Boşuna tartışmayalım enerji talebi de düştü Türkiye'nin sanayi üretimi eylül ayında, 2007 yılının aynı ayına kıyasla yüzde 5,5 oranında azalmış. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 Eylül Ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarını ortaya çıkardığı gerçeği tersten okursak başka detaylarda ortaya çıkacaktır. Mesela Türkiye’de elektrik tüketimine olan talep de Ekim ayında yüzde 2 seviyesinde düştü. Hatta Organize Sanayi Bölgeleri’ndeki (OSB) doğalgaz çekimlerinde de ciddi talep daralması söz konusu. Enerjiye olan talebin azalmasında iki önemli parametre söz konusu. Birincisi; Sanayinin tüm sektörlerinde küresel kriz sebebiyle genel bir daralma var. İkinci sebep ise doğal gazın üretimde etkin olması sebebiyle enerjinin hem daha pahalı hale gelmesi hem de fiyat istikrarının olmaması. Mesela Ocak 2008’de doğal gaz ücretleri ne olacak? Buna bağlı olarak elektrik fiyatları hangi seviyede seyredecek sanayicinin, işadamının özetle elektriği kullanarak üretim yapanların hesap yapması çok zor. Türkiye’de elektriğe olan talep 2001 krizinden bu yana her yıl yüzde 6 ile 8 arasında değişen oranlarda artarken, Ekim 2008 itibariyle düşmeye başladı. Bu iyiye işaret eden bir durum değil. ****** neden uçağa binmedi? Havacılık sektörüne ve endüstrisine olan ilgim, gazeteciliğe başlama tarihimle yaşıt. Televizyonlarda havacılık programları, gazetelerde havacılık sayfası ve köşelerimde yorumlar yaptım. ‘****** hayatında hiç uçağa binmemiştir’ dediğim an birçok kişi şaşkınlıkta dinledi. Hâlbuki ******’ün havacılığı destekten öte ciddi şekilde teşvik ettiği açık bir şekilde ortadır. Uçak fabrikası, uçak motoru üretim tesisleri kurdurduğu, Türk Hava Kurumu (THK) aracılığıyla havacılığı halka sevdirmek, kalifiye personel yetiştirmek için adım attığı da biliniyor. Eğer havacılık endüstrisi İsmet Paşa engeline takılmasaydı, bugün Türkiye’nin dünyanın önde gelen uçak üreticilerinden birisi olurdu. Amerikalı Boeing, Avrupalı Airbus, Kanadalı Bombardier, Brezilyalı Embrarer ve Rusya yapımı uçaklarla rekabet eder hale rahatlıkla gelebilirdi. Nasip değilmiş? Bugün TAI, TEİ, HAVELSAN, ASELSAN gibi kurumlar geç kaldığımız bir alanda tarihi açığı kapatmaya çalışıyor. Konumuza dönersek, ******’ün uçaklarla ilgili ilginç bir anısını tarihin tozlu raflarından indirmemiz gerekir. Çeşitli kaynaklarda biraz farklı anlatılan hadiseye göz atalım. ******’ün ağzından dinleyelim: “1910 yılındaydı. Ali Rıza Paşa ile birlikte Fransa’daki Picardie manevralarına davet edilmiştik. Manevra sonunda, daha çocukluk çağında olan uçaklarla gösteriler yapıldı. Bundan sonra, manevraya katılan yabancı subaylardan isteyenlerin bu uçaklara bindirileceği bildirildi. Ben de hemen uçaklardan birine doğru yöneliyordum ki Ali Rıza Paşa bileğimden tuttu ve: - Bilmediğin aş, ya karın ağrıtır, ya baş, diye beni uyardı. Uçağa, benim yerime bir başka ülkeden bir subay bindi. Bu uçak, havada bir dönüş yaptıktan sonra düşüp yere çakıldı. Ölümden kurtulmuştum.” (Komutan ******, General Celal Erikan, Türkiye İş Bankası Yayınları) Zaman zaman medyada çıkan bu üzücü hadise sebebiyle ****** ile uçaklar arasına bir mesafe girdiğini söylenebilir. Ancak ******’ün sadece hava araçlarına değil diğer ulaşım araçlarına olan ilgisi de söz konusudur.